“Filistin'i tanıyan devlet sayısının 150'ye çıkması son derece önemli.”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Belçika'nın başkenti Brüksel'de katıldığı Filistin konulu toplantıları basına değerlendirdi.

Brüksel'de Filistin'le ilgili 3 önemli toplantıya katıldığını belirten Fidan, Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler ve Filistin Temas Grubu'nun ortaklaşa düzenlediği bu toplantıların, aslında Filistin'e yönelik çabalar açısından önemli bir toplantılar dizisi olduğunu söyledi. Filistin konusunda farkındalık yaratın. .

İlk toplantıda Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın bir sunum yaptığını kaydeden Fidan, Mustafa'nın Ramallah yönetiminin şu anda yaşadığı mali, idari ve diğer krizleri kendileriyle paylaştığını söyledi.

Bunların zaten bildikleri konular olduğunu vurgulayan Fidan, şöyle konuştu: “Bugün İsrail işgali nedeniyle sürekli yoksulluk ve ihtiyaç içinde yaşayan Filistin yönetimi bunu rakamlarla bir kez daha ortaya koymuştur.”

Fidan, uluslararası toplumun Filistin davasına duyduğu sempati ve desteğin giderek arttığını vurgulayarak, bugünkü toplantılarda da bunu gördüğünü söyledi.

Fidan, Türkiye'nin özellikle Filistin konusunda söylediklerine ilişkin şunları söyledi: “Oslo anlaşmaları sonrasında Filistin yönetimine verilen uluslararası desteği takdir etsek de önemli olan Filistin'e destek olmak değil, ona özgür ve egemen bir devlet kazandırmaktır. Filistin kendi devletini, kendi inisiyatifini aldığında temel mesajımız budur, Filistin'i sürekli olarak hükümet olarak bırakıp, egemenliğini ve ekonomik inisiyatifini inkar ettiğinizde, yalnızca yardıma bağımlı, yardımla yaşayan bir siyasi varlık olmak, bizim için faydalı olacaktır. Filistin halkına veya Filistin davasına, “Filistin yönetimine veya bölgeye hiçbir fayda getirmeyeceğini vurguladık” dedi.

Bu bakış açısının genel olarak herkes tarafından kabul edildiğini kaydeden Fidan, Filistin'in bağımsızlığının kademeli olarak sağlanması sürecinin, sadece çatışmaların önlenmesi açısından değil, Filistin'in kendi ayakları üzerinde durabilmesi açısından da daha önemli bir konu haline geldiğinin altını çizdi.

“Filistin'i tanıyan devlet sayısının 150'ye çıkması son derece önemli.”

İkinci toplantıda ise daha stratejik bir gündemin ele alındığını belirten Fidan, dünyanın hem Gazze hem de Ramallah sorununu çok iyi bildiği Filistin devletinin kurulması sürecinde aslında neler yapılabileceğini ve bunun nasıl yapılabileceğini somut olarak değerlendirdiğini anlattı. Çözüm olarak iki devletli çözüm kabul edildikten sonra yola devam edilebilir.

Fidan, toplantıya katılan ülkelerle bu sorunun cevabının arandığını belirterek, şunları kaydetti:


“Her şeyden önce Filistin'in son dört Avrupa ülkesi tarafından devlet olarak tanınması bu anlamda bizim için önemli bir dönüm noktası oldu. İspanya, Norveç, İrlanda ve Slovenya Filistin'i devlet olarak tanıyarak Filistin'i tanıyan devlet sayısını 150'ye çıkardı. ” Bu son derece önemli bir konudur. Türkiye olarak şunu söylüyoruz: Elbette 150 ülke tarafından devlet olarak tanınan bir yapının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin insan vicdanının talebiyle tanınması son derece önemli. 150 ülke tarafından tanınan bir devletin yine BM tarafından reddedilmesi durumunda da bunun altını çizdik. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde tek bir ülkenin oyunu alması durumunda bu krizi daha da ağırlaştıracak ve topyekun krize yol açacak bir gerçekle karşı karşıya kalacağız. Uluslararası sistemin iflası. Bundan sonra önemli olan BM Güvenlik Konseyi'nin bunu tanımamasıdır. 150 ülkeye çağrımız, tıpkı Türkiye gibi Filistin'e gerçek bir devlet muamelesi yapmaları yönündedir.”

Fidan, büyükelçiliğin açılışından, protokol işlemlerine, ekonomik yardımlardan ekonomik ilişkilere kadar Filistin'in işgal altında olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Filistin ekonomik özgürlüğünü kullanamaz, siyasi özgürlüğünü kullanamaz. Ancak sembolik olarak da olsa, Zaman zaman pratikte biz Filistin'e “tam bir devlet gibi davranmalı ve korumalıyız” dedi.

“Netanyahu yönetimi, 67 sınırın ortadan kalktığı ve yalnızca İsrail'in var olduğu gerçeğini tüm dünyaya tanıtmaya çalışıyor.”

1967 sınırlarının hiçbir zaman insanların hafızasından ve resmi belgelerden silinmemesi gerektiğini vurgulayan Fidan, şöyle konuştu: “Netanyahu yönetimi (İsrail Başbakanı Benjamin'in) 1967 sınırlarının ortadan kalktığı, dünyada yalnızca İsrail'in olduğu bir gerçeği tüm dünyaya sunmaya çalışıyor. 7 Ekim'den sonra dünyaya şunu söyledi: “Bu yanılsama, bu propaganda, bu yalan yeter. Artık kolektif, sistemli, kademeli ve nitelikli bir isyan var.”

Fidan, Türkiye'nin müttefikleri ve diğer ülkelerle birlikte bu isyanı son derece profesyonel ve sistematik bir şekilde yürütmek için elinden geleni yaptığını belirterek, “Bu hafta temas grubu olarak İspanya'yı ziyaret edeceğiz. İspanya'yı tebrik edeceğiz” dedi.

Ziyaret sırasında, İspanya ile birlikte, tüm dünyaya Filistin Devleti hakkında önemli bir mesaj verme fırsatına sahip olacaklarını vurgulayarak şöyle dedi: “Türkiye olarak, Filistin Eyaletini sağlamak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Filistin ve Orta Doğu'ya barış getirin”.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir