Yılmaz Büyükerşen, 1979 yılında Anadolu Üniversitesi'nde Eğitim, Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı'nı (ESBAV) kurdu ve başkanlığını yaptı. Vakıf bünyesinde özel okullar, pansiyonlar ve otel işletmeleri olmak üzere 20 farklı şirket oluşturulmuş olsa da, 2020 yılında Anadolu Üniversitesi vakıflarının hisselerinin satılmasıyla üniversitenin bu şirketlerle bağları koparıldı. Büyükerşen Vakfı Başkanı'nın yanı sıra Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Durmaz, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erol Nezih Orhon, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Üniversiteden 2019 yılında emekli olan Yavuz Tuna ve Çetin Kaya'nın yönettiği şirketlerdeki yolsuzluk ve usulsüzlüklere ilişkin Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu'na tebligat gönderildi. Hazırlanan raporla kurul, Büyükerşen ve diğer 4 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu. Eskisehir Başsavcılığı.
ŞİKAYETLERE İLİŞKİN BİLGİLER EKLENDİ
Yılmaz Büyükerşen ve 4 kişi hakkında, başkanlığını yaptığı vakıf ve bağlı şirketlerin mallarına zarar vermek ve mallarını iktisap etmek suçlamasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Yılmaz Büyükerşen ve diğer 4 kişinin, yöneticisi olduğu vakıf ve şirketler aracılığıyla görevleri nedeniyle görevi kötüye kullanma ve yasa dışı mal edinme suçlamalarına ilişkin bilgiler yer aldı. Anadolu Üniversitesi ve Kütahya Vakfı Bölge Müdürlüğü'nün suçtan zarar gören kurumlar arasında yer aldığı iddianamede, vakıf bünyesinde aralarında otel, pansiyon ve özel okulların da bulunduğu 20'ye yakın şirketin kurulduğu kaydedildi. Ayrıca bu şirketler arasında ETAM Eğitim A.Ş., Tuna Turistik A.Ş., ETAM Eğitim Ltd. Şti'nin üniversitenin vakıf hisselerini satarak bu şirketlerle üniversitenin bağlarını kopardığı da iddianamede yer aldı. Anadolu Üniversitesi 2020 yılında vakıf şirketlerindeki hisselerini artırarak şirketler aracılığıyla Yılmaz Büyükerşen ve ailesine mülkiyet olarak devretmiştir.
MAL BEYANI İLE UYUMSUZLUKLAR TESPİT EDİLDİ
Üç farklı olguya ayrılan iddianamede, vakfın bir kısmını oluşturan 2 şirkete ait 6 adet taşınmaz ve taşınmaz mala, farklı yıllarda aynı zamanda şirketlerde yöneticilik yapan profesör tarafından el konulduğu belirtiliyor. Dr. Ahmet Durmaz'a yapılan satışların piyasa fiyatlarının altında gerçekleştiğini, bu nedenle vakfa ait şirketlerin 876 bin 16 lira zarara uğradığını belirtmesi gerekiyor. İddianamede ayrıca, kurucu şirketin sahibi olduğu Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'ndeki taşınmazın 13 milyon 500 liraya satıldığı, bu paranın başka bir vakıf şirketteki hissesini artırmak için kullanıldığı, böylece bir şirketin boşaltıldığı ve kontrolün ele geçirildiği belirtildi. Lokomotif olan diğer şirketin yüzde 50 hissesi ve 200 milyon liralık varlığı. Böylece vakıf ve şirketlerin hisse değerleri düşerken, Yılmaz Büyükerşen ve ailesinin sahip olduğu hisse miktarı 10,-15 kat arttı. Büyükerşen ve Durmaz'ın tüm mal varlıkları incelendiğinde mal beyanlarında tutarsızlıklar olduğu belirlendi.
HAPİS CEZASI İSTENDİ
İddianamede, Yılmaz Büyükerşen ve Ahmet Durmaz'a “güveni kötüye kullanma” suçundan 2'şer yıldan 14 yıla kadar hapis ve 6 bin güne kadar para cezasının yanı sıra 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verildi. ve para cezası Mal varlığının usulsüz olarak edinilmesi suçundan 5 milyon liradan 10 milyon liraya kadar para cezası istendi. İddianamede şüpheli olarak yer alan Erol Nezih Orhon, Çetin Kaya ve Yavuz Tuna için 'güveni kötüye kullanma' suçundan 1 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 3 bin güne kadar adli para cezası istendi. Soruşturma sırasında ifadeleri alınan Yılmaz Büyükerşen ve diğer şüpheliler ise suçlamayı kabul etmedi. Büyükerşen, 1982 yılında iki dönem Anadolu Üniversitesi rektörü olarak görev yaparken, 1999 yılında Eskişehir Belediye Başkanı seçilerek 25 yıl boyunca bu görevi sürdürdü.
Kaynak: DHA
Gündemdeki şikayete Diyanet'ten açıklama! “Yöneticiler için…”
Beton mikseri ile tramvay çarpıştı! “Sokağa geri geri girmeye çalışırken…” 
Gaziantep'te vahşet! Önce dövdüler, sonra yakıp 6 metre derinliğe gömdüler.