Orman yangınlarıyla mücadelede “3 temel strateji”

OGM verilerinden derlenen bilgilere göre Türkiye'de 23,1 milyon hektar orman alanı bulunuyor. GDO bu alanların her türlü ormancılık faaliyetine konu olması için çalışmalar yürütüyor.

Kurum, bu çalışmalara ek olarak 12,5 milyon hektarlık “hassas” alanın orman yangınlarına karşı korunması için de mücadelesini sürdürüyor.

Bakanlık, orman yangınlarıyla mücadele stratejisini üç temel aşamada uyguluyor. Bu kapsamda “önleme”, “yok etme” ve “yeniden ağaçlandırma” çalışmaları yürütülmektedir.

Yangınların önlenmesine yönelik bilinçlendirme faaliyetleri yürütülüyor

Önleyici teknik çalışmalar kapsamında yangın önleme sistemleri oluşturulmaktadır. Yerleşim yerleri veya tarım alanları ile ormanlar arasında yangına dayanıklı tür bantları oluşturularak yerleşim yeri veya tarım alanlarından kaynaklanan yangınların ormanlara yayılması engellenmektedir.

Önleme faaliyetleri kapsamında belirli gün ve haftalarda etkinlikler düzenlenmekte, medya ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapılmaktadır.

Ayrıca her yıl 21-26 Mart tarihleri ​​arasında kutlanan Orman Haftası'nda geleceğe yön verecek gençlere ormancılık faaliyetleri ve yangınlar konusunda bilgi veriliyor. Bu yıl 3 Mayıs'ta gerçekleştirilen 'Orman Benim' kampanyasıyla yangına neden olabilecek atıklar konusunda vatandaşların bilinçlendirilmesi amaçlandı.

Yok olma faaliyetleri

Orman yangınlarında başarının en önemli unsuru alevlerin erken görülmesi ve sonrasında yangına hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edilmesidir.

Türkiye, orman yangınlarıyla mücadelede yangınların tespitine ve yönetilmesine yardımcı olmak amacıyla kameralar, İHA'lar ve yapay zeka destekli karar destek sistemlerini kullanıyor.

Karar Destek Sistemi ile yangın çıkma olasılığı tahmin edilerek orman yangınlarının olası sebepleri belirlenmektedir. Sistem, orman yangınları durumunda yöneticilere koordinasyon ve karar alma konusunda destek olmaktadır.

Orman yangınlarının erken uyarısı veya tespiti için ülke genelinde 776 adet yangın gözetleme kulesi bulunmaktadır. Burada ormanlar özellikle yangın mevsiminde 7/24 izleniyor.

184 gözlem kulesinde yapay zeka destekli yazılımla çalışan 368 kamera bulunuyor. Bu kuleler ve 14 adet İHA ile ormanların uzaktan izlenmesi ve yangın durumunda yetkililere haber verilmesi mümkün oluyor. İHA'lar ve gözetleme kulelerinin de katkısıyla yangına müdahale süresi 45 dakikadan 11 dakikaya düşürüldü.

Karar destek sistemi sayesinde yetkililer olay yerine ekiplerin gönderilmesini sağlıyor. Bu kapsamda 105 helikopter, 26 uçak, 5 bin kara aracı, 25 bin adam ve yaklaşık 120 bin gönüllüyle müdahaleye hazır.

yeniden ağaçlandırma

Orman yangını söndürüldükten sonra saha ölçümleri ve hasar tespiti yapılıyor. Daha sonra yanan ağaçlar en kısa sürede kesilerek sahadan uzaklaştırılır ve zeminde gerekli hazırlıklar yapılır. Yangınlardan zarar gören alanlar uygun ormancılık tekniklerine göre yeniden ağaçlandırılıyor.

Kuruluş, zarar gören alanı en uygun ağaç türüyle yeniden ağaçlandırırken, ağaç sayısını artırmak ve vatandaşları bu konuda bilinçlendirmek amacıyla 11 Kasım'ın “Ulusal Ağaçlandırma Günü” olarak kutlanmasına karar verildi. Bu yılki etkinlik kapsamında 2019 yılından bu yana 5 milyon fidan ve yaklaşık 27,7 milyon fidan dikildi.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) verilerine göre ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da birinci, dünyada ise 4'üncü sırada yer alan Türkiye, FAO'nun her yıl yayınladığı orman alanlarına ilişkin verilerde 2015'te 46'ncı sıradan 2020'de 27'nci sıraya yükseldi. 5 yıl.

Yangından zarar gören alanlar Anayasa'nın 169'uncu maddesi uyarınca yerinde ağaçlandırılırken, bu alanlarda diğer tarım türlerine, kalkınma faaliyetlerine ve hayvancılığa izin verilmiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir